Stalin

Stalin hakkında merak edilen tüm soruların cevapları. Siyaset ve savaş stratejileri hayatı, Asıl Adı Nedir? Eserleri Nelerdir? Nasıl Ölmüştür. Kısaca Biyografisi.

Josef Stalin 1924 yılında Lenin öldükten sonra  sonra Sovyetler Birliğinin yöneten liderdir. Stalin hakkında çeşitli ideolijilere göre devrimci yada dikta olduğuna dair çok sayıda eleştiri bulunmaktadır.

Doğumu, Çocukluğu Eğitim ve Öğretim Hayatı;

Gürcistana bağlı Gori kentinde Gürcü bir babanın oğlu olarak dünyaya geldi. Babası çevrece tanınmış bir ayakkabıcıydı. Doğum adı Yosif Visaryonoviç Cugaşvilidir. Babası tarafından eğitim ve öğrenimini görmesi için kiliseye gönderilir. Eğitim dili Rusca olduğundan, ana dili gürcüceyi annesinden öğrenmiştir. Altı yıllık kilise öğreniminin ardından Tiflis İlahiyat okulunda öğrenim görmeye hak kazanır. Bu okulda sanatsal bir dizi faaliyetin içinde bulunur.

Stalinin ilahiyat okulunda gizli saklı okuduğu Darwinin Türlerin Kökeni adlı kitabı ileriye dönük düşüncelerini derinden etkileyecek hatta komünist yaklaşımların kendinde oluşmasının temelini hazırlayacaktır. Bu itapla beraber diğer bilim dallarına ilgisi başlar ve sosyalizm ve toplum adına yazılmış kitapları okumaya başlar. Henüz okula başlayalı bir yıl olmuşken 1899 da marksist yaklaşımları fark edilir ve bu durum okuldan atılmasına neden olur. Bu olay kendisi açısından caydırıcı olmamış, daha fazla devrimci kitaplar okumaya yöneltmiştir.

Stalin Devrimciliği Benimsemesi ve Leninle Tanışması Nasıl Olmuştur;

1898 yılında Tiflis İlahi­yat Okulu’nda okurken bir gazetede Lenin’in makalesini okur ve çok fazla etkilenir. Yazarın sonraki yazılarını büyük bir heyecanla takip etmeye başlar. O kadar etkilenmiştir ki kendisini hiç tanımasa da tam bir kahraman olarak hayal etmeye başlamıştır. Bu tarihten beş yıl sonra Stalin kahramanına bir mektup gönderir. Sonrasında 1905 yılında bir parti toplantısında yüz yüze gelme imkanını yakalar.

Lenin hakkında ki ilk izlenimlerini şu şekilde ifade edecektir: “Partimizin dağ kartalını (bu deyimi sık kullanır) büyük insanı, yalnızca politik olarak değil, fiziki olarak da büyük bir in­san olarak görmeyi umuyordum. Çünkü Lenin’i hayalimde heybet­li ve gösterişli bir dev olarak canlandırmıştım. Son derece sıradan görünüşlü, ortalama boyun altında ve sıradan fanilerden hiçbir bi­çimde, sözcüğün tam anlamıyla hiçbir biçimde ayırt edilmeyen bir insanla karşılaşınca, hayal kırıklığına uğramıştım…”

Stalin Tutuklanması ve Sonrasında Yaşadıkları;

Stalin, İlahiyat fakültesinde okuduğu yıllarda gizlice de olsa bilimsel sosyalizmin temel ilkelerini almış marksist gruplarla yakın ilişki içerisine girmiştir. Stalin okul sonrasında Tifliste demiryolu işçilerinin başına geçmiştir. Bu olay kendisinin liderlik vasıflarını kullanarak işçilerle bir grup oluşturmasına vesile olmuştur.

1901 yılında Stalin ve grubu Bakü’de görüşleri doğrultusunda yayım yapacak bir ba­sımevi kurar ve mücadele isimli gazetenin yayımına başlar. Bu dönemde bazı eylemlere öncülük eder. Bu nedenle 5 Nisan 1902’de tutuklanır ve Batum’daki devrimci harekette lider  olmaktan hüküm giyer. İlk önce Batum’da sonrasın da Kutay’da bir cezaevinde mahkum olur. Tutuklanmasından bir yıl sonra Sibirya’nın Balajants bölgesine sürgüne gönderilir. 4 Ocak 1904’te hapishaneden firar eder. Aynı yıl meydana gelen Bakü grevinde bolşeviklerle işbirliği içerisine girer.

O dönemde popüler olan Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi iki dala ayrılır: Bolşevikler (Çoğunluk) ve Menşevikler (Azınlıklar, daha ılımlı olanlar). Bu ayrışmada Stalin, Lenin’in ile beraber Bolşeviklerin tarafında yer alır ve uzun süre Kafkasya’nın kent ve kasabalarını dolaşarak Lenin’in ve komünizmin propagandasını yapar.

1905 yılının sonbaharında  Moskova-Kazan demiryolunda başlayan demiryolu işçileri tarafından başlatılan gre­v birkaç gün içinde ülkenin her tarafına yayılır. Her zümreden greve katılım oluşur. Ülkede kriz oluşur. Bu durum Çarın manifesto yayınlanması değin sürer. Sonrasında  13 Kasım’da Kronstadt denizcileri arasında ayaklan­ma çıktığı ve Polonya’da sıkıyönetim ilan edildiği haberi alındığında grev yeniden alevlenir. Bolşevikler bir silahlı bir direniş  başlatsalar da, 9 gün sonra hükümet ayaklanmayı bastırır.

Stalin Evlilik Hayatı;

Eski bir okul arkadaşının kız kardeşi olan Ekaterina Svanidze ile 1906 senesinde Tiflis’te dünya evine girmiştir. Ekaterina Svanidze üzerine çok fazla bilgi yoktur ve Stalin de aile yaşa­mı konusunda fazla bilgi vermemiştir. Evli kaldıkları süre boyunca yer değiştirerek yaşamak zorunda olmaları mutluluklarına gölge düşürmektedir. Evliliklerinden bir yıl sonra bir erkek çocukları olur. Yakop adı verilir, ancak çevresi ona Yasha diye seslenir. Yasha’nın doğumundan kısa bir süre eşi tifüse yakalanır ve 22 yaşında hayata veda eder. Bu durum Stalin için adeta bir yıkım olmuştur. İçimdeki son duygu da öldü diyerek üzüntüsünü dile getirmiştir.

Yasha  Büyükanne ve büyükbabasının yanında büyür. Stalin Yashayı çok az görebilmektedir. Zira zamanının büyük bir kısmını sürgünlerde ve hapishanelerde geçirmektedir. Yasha, 1941’de savaş sırasında Almanlara esir düşer ve 1943’te Berlindeki  toplama kampından firar etmeye çalışırken çalışırken, nazilerce kafasından vurularak can verir.

Stalin Cezaevi Ve Sürgünde Geçen Günler;

Bundan sonraki süreçte Stalin’in hayatı bolşevik örgütlenmesini güçlendirmek için yapmış olduğu eylemler nedeniyle sürgün ve hapishanelerde geçer. Bakü hapishanesinde sekiz ay yatar Kuzey Rusya’daki Vologda’ya sürül­ür.  Sonra sürgünden kaçarak, Bolşevik örgütlenmeyle ilgili çalış­masını tamamlamak üzere Bakü’ye döner, ancak bu uzun sürmez. 1910’da yeniden tutuklanır,yeniden firar ederek parti yönetiminin talebi üzerine, oradaki Bolşevik örgütlenmeye destek olmak üze­re St. Petersburg’a gider. Ancak ça­lışmaya başlamadan 1912’de tutuklanır ve Vologda’ya gider.

Aylardır süren yeni parti konferansının toplanma çalışması, kanunlara uygun bir gazetenin yayımlanması ve bir merkezin kurulması için mevcut yapıyı değiştirmek üzere  faaliyetlerde bulunmaktadır. Bu arada Stalin Bolşevik Partisi’nin ikinci komutanı olmasına parti organlarınca karar verilir. Bu haberi alan Stalin Vologda’dan firar eder ve St. Peters­burg’a gelir. Bolşeviklerin ilk legal gazetesi Pravda’nın 22 Nisan 1912’de yayımlanmasında görev üstlenir. Ancak özgürlüğü uzun sürmez, aynı gün  tutuklanır. Sibirya’ya, bu kez Narin’bölgesine sürgüne gönderilir, ama Eylül’de sürgünden yine firar eder. Bu dönemde taraftarları tarafından çelik adam anlamına gelen Stalin lakabını alır.

Stalin ‘in Parti Yönetiminde Yükselmesi;

1912’de  Pragda yapılan Konferansta Lenin’in onayı iel Parti Merkez Komitesi’ne seçilir, Bu dönemde de her zaman olduğu gibi sıkı takipte tutulmaktadır. 23 Şubat 1913’te St. Petersburg’da Pravda yararı­na düzenlenen bir konserde güvenlik güçleri tarafından Stalin gene tutuklanır. Bu sefer dört yıl için çok uzak bir köşedeki Turuhansk bölgesine sürgün edilir, 1914 yılında daha da kuzeye, Sibir­ya’nın Kuzey Kutbuna yakın bir bölgesi olan Kareyka köyü­ne sürgün edilir. Çarın adamları bu kez onu ellerinden kaçır­mamak için sıkı güvenlik tedbirleri alır. Zira bütün çabasına rağmen bu dönemde firar edememiştir.

1917 yılında Rusya’da Ekim Devrimi gerçekleşir çarın saltanatı yıkılır. Bu haber Sibirya’ya ulaşır ulaşmaz hapishanedeki binlerce siyasi sürgün ile birlikte Stalin de ceza evinden çıkar. 25 Mart 1917’de St. Petersburg’a gelir.

Halk Komiserliği Görevine Getirilmesi Kızıl Ordunun Kurulması;

Stalin Pravda Gazetesi’ni yayımlatırken. Lenin tarafından halk komiserliği görevi verilir. Bu görev, çeşitli milletlere ait toplulukların milli düşüncelerini bastırmayı hedef alıyordu. Bu kanlı çalışmaları  1919 senesinde kendisine İşçi ve Köylü Komiserliği de verilir. İç savaşta politik komiser olarak süvari birlikleri ile karşı ordu güçlerine karşı savaşır. Bu savaşlar sırasında Rus ordusu tamamen dağıtılarak yerini Kızıl Ordu’ya terk eder.

Stalin, Lenin’in 1924 senesinde ölünce parti kongresinde genel sekreterliğe seçilir, böylece Komünist Parti’nin tamamına hükmetme imkanına kavuşur. Sosyalizmin ilkeleri doğrultusunda Lenin’in politikalarını dahada ileriye götürür. Bu süreçte batı kültüründen uzaklaşılmış uluslar arası politikalar zaafa uğramıştır.

Stalin ve Politikaları, Bolşevik Hareketinin Sona Ermesi;

Stalin’in, 1930’da 25 milyon köylü evlerinden zorla sürgün edilerek büyük fabrikalara yakın yerlere sürgün edilir. Çiftçilik, hayvancılık,ziraat, kolektif ilkelere dayandırılır. 1944’te ABD ve İngiltere’ye karşı  Komitern’i (uluslararası işçi sınıfını kapitalizmi yıkma mücadelesinde birleştirme amacıyla Lenin’in kurduğu Sosyalist Devrimin dünya partisi) varlığına son verir. Bunun yerini, Stalin’in yüceliğine vurgu yapan bir ulusal marş alır. 1946’da Halk Komiserleri Konseyi’nin adını değiştirerek, Lenin’in nefret ettiği Bakanlar Konseyi adını verir. 1947’de İşçi-Köylü Kızıl Ordusu’nun adınıda değiştirerek SSCB Silahlı Kuvvetleri olarak yeniden adlandırır. Partiyi o güne kadar niteleyen Bolşevik sıfatına böylelikle son vermiş olur.

Stalin katliam yapmışmıdır?

İkinci Dünya Savaşından zaferle ayrılınca Stalin’in gücü iyice artar. Roosevelt ve Churchill’le Tahran ve Yalta’da yapılan antlaşmalarda Sovyetleri dünyanın ikinci büyük gücü olarak kabul ettirilmesini sağlar. 1947’de Amerikan emperyalizminin bir argümanı olarak nitelendirdiği Marschall Planı’na karşı, komünizmi yayabilmek için Kominform’u kurar. Balkan ve Doğu Avrupa devletlerinin fakir olmalarından istifade eder ve  buralarda da devrimler yaptırır. Bölgeyi hakimiyeti altına almaya başlar, böylece bu tarihten sonra doğuyla batı arasında demir perde kurulmuş olacaktır.

Stalin’in yönetimi insanları yozlaştırmak için planlı olarak devlet terörü yaptığı artık kabul edilir durumdadır. Bu kanıya sebep olan uygulama ise  Gulag çalıştırma kamplarının faaliyetleridir. Bu kampla Sovyet döneminde oldukça gizli tutulmaya çalışılır. Ancak 90’lı yıllardan sonra şeffaflaşma sonucunda gizli dosyalar da ortaya çıkar. Gulag adıyla bilinen çalıştırma kampları, esas olarak iki fonksiyonu yerine getirmekteydi: Rejim karşıtlarını cezalandırmak ve cezalıların bedava işgücünü sistemli bir şekilde kullanarak sanayinin gelişmesine katkı sağlamak. Gulag kamplarının bir başka özelliği, diğer hapishanelerle kıyaslandığında buradaki cezalıların büyük çoğunluğu siyasi hükümlülerden oluşmasıydı. Araştırmalara göre Glag kamplarında 15 milyon kişi cezalandırılmıştır. Bu rakamı bazı cevreler abartı olarak nitelendirir kamplarda 4 milyon civarı hükümlünün cezalandırıldığını bildirir.

Stalin’in Gayrimeşru Kızı ve Oğlu Varmıdır?

Simon Sebag Montefiore, Stalin Kızıl Çar’ın Sarayı adlı kitabında Stalin hakkında bazı özel bilgilere ver verir. Kitapta yazılanlara göre, Stalinin evlilik dışı birçok kez ilişkisi olmuştur. Bu ilişkiler evliyken aralarında üst düzey bürokratların eşlerinin de bulunduğu çok sayıda kadınla yaşanmıştır. Bunlardan birisi de eşi Politbüro üyesi olan Bronka Metlikova ile yaşadığı ilişkidir. Bu ilişkiden gayri meşru bir kızı dünyaya gelmiştir. Ayrıca Maria Kuzakova’dan da evlilik dışı bir oğlu olur.

Stalin Ne Zaman ve Neden  Öldü;

Stalin 2 Mart 1953’te bir beyin kanaması geçirir ve  sonucunda sağ tarafı komple felç olur, ayrıca  şuuru da kapanır. Bu durumda hayata tutunamayıp 5 Mart 1953 günü yaşama veda eder. Onun yerine  geçen Nikita Kuruşçev ise Stalin’i ve düşüncelerini düşman olarak ilan eder. Stalin adıyla başlayan kentlerin adları dahi değiştirilir. Hatta mezarını açtırıp kremlin sarayından dışarı bir yere taşır.

Cevap Yaz

Lütfen yorumunuzu girin!
Lütfen adınızı buraya giriniz