Hasan Tahsin 1919 yılında İzmir’e çıkartma yapan yunan işgal askerlerine ilk kurşunu sıkan vatansever’dir.
Babası Recep Bey’dir. İlkokulu Selanik Şemsi Efendi Okulu’nda okumuş ardından Selanik Feyziye Mektebini tamamlamış ve burslu olarak Paris Sorbonne Üniversitesi Siyasal Bilimler Bölümünden mezun olmuştur. Öğrencilik döneminde Trablusgarp’ı işgal eden İtalya’yı Şeyh Dayef ile birlikte mitinglerde protesto etmiştir. İstanbul’a dönüşünden sonra Osmanlı Devleti aleyhine Balkanları karıştırmak için çalışan ingiliz Buxton kardeşlerin faaliyetlerine engel olmak görevlendirilmiştir. Bükreş’te bir tünelde Buxton kardeşleri öldürmüş ardından 10 yıl hapis cezasına çarptırılmış 1916’da almanların Balkanlara girmesi ile Romanya’dan İstanbul’a dönmüştür.
İstanbul’a dönüşünün ardından İsviçre’ye verem tedavisi için gitmek zorunda kalmış giderken tanınmamak için pasaportuna Hasan Tahsin ismini yazdırmış ardından sürekli bu ismi kullanmıştır. Gerçek Hasan Tahsin ise bahriye yüzbaşısı olan ve Silahçı Hasan Tahsin olarak bilinen Teşkilat-ı Mahsusa’nın silahşörü’dür. 1918 yılında İzmir’e yerleşmiş, Hukuk-u Beşer isimli gazetede yazmaya başlamış isim olarak ise Vatanperver Hasan Tahsin’i kullanmıştır.
Hasan Tahsin evliliği, ölümü;
Türkiye’de kadın haklarını savunan ilk erkek olarak tarihe ismini yazdıran Tahsin İzmir’e geldiği sene Sudiye Hanım ile evlenmiş ve bu evliliğinden Mehmet Kemal isminde bir oğlu olmuştur. 1919 yılında Hukuk-u Beşer gazetesi Başyazarı olarak katıldığı bir dernek toplantısında kalabalıkta halkı direnmeye çağırmıştır, o gecenin ardından sabah 7.30’da Konak Meydanı Kordonboyu’nda beklemiş yunan gemileri karaya yanaşmış 8.55’te ise yunan efzon alayı karaya inmiştir. İzmir’de bulunan onbinlerce yerli Rum yunan bayrakları ve çiçekler ile karşılama yapmış askeri tabur hükümet konağı kışla kokoryalı yönünden karantinaya doğru yürürken Hasan Tahsin kalabalığın içinden çıkıp olmaz, böyle olamaz ellerini sallaya sallaya giremezler diye haykırmış ve yanındaki revolver ile düşmana ateş etmiş ilk anda Jorj Papakostos ve Delaris isimli askerleri öldürmüştür. Ardından tüm tabancasındaki mermileri düşman askerlerinin üzerine boşaltmış yunan alayı bu durumda şok olmuş ardından yunan alayı tarafından ateş açılarak ve süngülenerek öldürülmüştür.
Bu vatansever ve milliyetçi duruşu Türk Kurtuluş mücadelesinde simge haline gelmiş ve Balıkesir, Aydın gibi illerde direnişler baş göstermeye başlamıştır. Çerkez Ethem’in yunan işgaline karşı efeleri topladığı gün Demirci Mehmet Efe ayağa kalkmış ve, bir genç düşmana ilk kurşunu sıkmış, bundan sonrası bize düşer diyerek savaşma kararı almıştır.
1888 yılında Selanik’te dünyaya gelen Hasan Tahsin yani gerçek ismi ile Osman Nevres 1919 yılında 31 yaşında iken düşman tarafından şehit edilmiştir. İzmir İlk Kurşun Anıtı adına hazırlanmıştır. Ayrıca günümüzde her sene İzmir Gazeteciler Cemiyeti tarafından Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik ve Gazetecilik Teşvik Yarışması düzenlenmektedir.
Net ve kesin olmasada bilinen kadarı ile naaşının ailesi tarafından Harmandalı yakınlarında bir çiftliğe defnedildiğidir. Ayrıca İstanbul’da gıyabi mezarı bulunmaktadır.