Yavuz Çetin Türk Müzik dünyasının en sevilen isimleri arasında yer almış isimler arasındadır. Çok erken yaşta hayata veda eden müzisyen hakkında ise kimdir? kaç yaşında neden öldü? aslen nereli? gibi bir çok soru merak konusudur.
25 Eylül 1970 tarihinde aslen Samsun’da dünyaya gelen Yavuz Çetin küçük yaşlardan itibaren müzisyen olmaya karar vermiştir. Henüz 10 yaşında iken cura ile tanışmış ardından bağlama ve akustik gitar çalmayı öğrenmiştir.
Yavuz Çetin müzik hayatı;
Haydarpaşa Lisesi’nde eğitim döneminde müzik otoriteleri tarafından farklılığı ile dikkatleri üzerine çekmiştir. O dönemde okul arkadaşı ünlü müzik adamlarından Ercan Saatçi ile birlikte yapmış olduğu, I Will Cry isimli çalışma ile Hey Dergisi yarışmasını kazanmayı başarmıştır.
Daha sonra Marmara Üniversitesi Müzik Bölümünde eğitim almış artık o dönemden itibaren eline aldığı elektro gitarını yaşantısının sonuna kadar elinden bırakmamıştır. O dönemde Labirent isimli grup ile çalışmış, Yıldız Teknik Üniversitesi Müzik Yarışması’ndan bir çok ödül kazanmıştır. Müzik dünyasında 17 yaşında iken profesyonel olarak adımlarını atan Yavuz Çetin, 1990’da Batu Mutlugil, Zafer Şanlı ve Kerim Çaplı ile cover grubu olarak tanınan Blue Blues Band’i kurmuştur.
Müzik kariyerindeki hızlı yükselişi, konserleri ve çalışmaları nedeni ile üniversiteyi tamamlayamamıştır. Genellikle rock blues parçalarının ağırlıklı olarak yer aldığı Blue Blues Band grubunda hem gitar çalmış, hem de vokalik yapmıştır. Müzik hayatı boyunca 1960 ve 1970’li yıların Rock Blues müziklerinden etkilenen Yavuz Çetin, yapmış olduğu besteler ve sözleri ile Blues müziğinin hep ruhunu sahneye yansıtmıştır.
1990’lı senelerde yine müzik dünyasının önemli isimlerinden Fuat Güner ile tanışmış, 1996 senesinde MFÖ grubu ile çalışmaya başlamış, konser ve turnelerde gruba gitarı ile eşlik etmiştir. Bir sene sonra ise Ercan Saatçi’nin prodüktörlüğünü üstlendiği albüm çalışması “İlk” ile müzik severlerle buluşmuştur. Albüm, konserler ve hızlı giden hayatına bir de, Erkan Oğur ile birlikte oluşturmuş olduğu perdesiz gitar performansı Dünya isimli enstrümantal şarkı rahmetli Kemal Sunal’ın rol aldığı Propaganda filminde kullanılmıştır.
Yine aynı dönemlerde Yavuz Çetin Group ve MFÖ ile sahne hayatını devam ettirmiştir.
Genellikle her şarkısında mutlaka bir mesajı vardır. Düzene karşı, gelir dağılımı eşitsizliği ve maddiyat ile ilgili kapitalizme isyan içerikli şarkılar seslendirmiştir.
Ülkemiz’de Blues Müziği hiç bir kesim tarafından bilinmezken o sahip olduğu yetenekler ve müzik bakışı ile işini hakkıyla ve fazlasıyla yerine getirmiştir.
Yavuz Çetin ölümü, neden öldü? neden intihar etti?
2001 senesinde İstanbul Kadıköy’de bulunan, Shaft Rock – Blues & Jazz Club’da gece sahne çalışmalarını sürdürmüş, gündüz ise Satılık ismi ile piyasaya sürmeyi düşündüğü albüm çalışmasına hazırlanmıştır. O arada yoğun depresyon teşhisi ile 1 hafta hastanede tedavi görmüş, iyileştiği düşünülerek taburcu edilmiştir. Ne yazık ki depresyon’dan çıkmadığı ve tedavisinin tam olarak tamamlanmadığı yaşanan acı gerçek ile ortaya çıkmıştır.
15 Ağustos 2001 tarihinde 34 KBP 09 plakaya ait, Peugeot marka otomobili ile Boğaziçi Köprüsü’nün Bebek ayağı tarafına gelmiştir. Saat akşam 19:00 civarında köprüden atlayarak hayatına son vermiştir.
Özellik şu şarkı sözleri ile aslında hayattan ne kadar koptuğunu, sisteme ne kadar tepkili olduğunu ve bu düzen ile yaşayamayacağını bizlere aktarmıştır. Yarattığınız sistemler, Kullandığınız yöntemler, Yaşamak istemem artık aranızda! Yaşamak istemem istemem, istemem……
İntihar’ın ardından Yavuz Seçkin’in otomobilinden, ruhsatı ve ehliyeti’nin yanı sıra, bir çok ilaç, 190 Lira, 500 $, ve yedi adet anahtar bulunmuştur.
Henüz 31 yaşında gencecik iken yaşama veda eden Yavuz Seçkin’in cenazesinde, ailesinden sadece üvey annesi Sevinç Çetin bulunmuştur. Gazeteci olan babası Erdal Çetin ise aldığı bu acı haber sonucu yıkılmış, sağlık sorunları nedeni ile cenazeye katılamamıştır.
Yavuz Çetin 1998 yılında ise eşi Didem Çetin ile boşanmıştır. Bu evliliğinden Yavuzcan isminde bir oğlu vardır. Cenaze törenine eski eşi ve oğlu katılmamıştır. Bir çok resminde oğlu ile pozları olan ona ne kadar bağlı olduğunu ve ona duyduğu sevgiyi defalarca gözler önüne sermiştir.
Evlenene kadar idare etti ama o ewlilik yaramadı Yavuza büyükparmak kapı yıllarında evlilikten sonra gün gün daha stresli birisi olmaya başlamıştı. yazık kimse anlamadı ve hiç gereken maddi olanaklara sahip olmadı. bu yetenekle abd yada uk de olsa trilyoner olurdu.